2 Mayıs 2016 Pazartesi


PROJENİN KONUSU: MOTİVASYON


PROJENİN AMACI

1) Bireylerin motivasyon hakkında bilgi sahibi olması.
2) Motivasyon tekniklerinden haberdar etmek.
3) Öğrencilerin sınav dönemlerinde motivasyon arttırıcı teknikleri kullanabilmelerini sağlamak.
4) Motivasyon ile ilgili çeşitli film ve müzikler hakkında bireylerin bilgi edinmesini sağlamak.
5) Motivasyonun öneminin anlaşılmasını sağlamak.


PROJENİN İÇERİĞİ

1) Motivasyonu tanımı
2) Motivasyonun önemi
3)Neden motivasyona ihtiyaç duyarız
4) Motivasyon teknikleri
5) Motivasyonu arttırıcı filmler
6) Motivasyonu arttırıcı müzikler
7) Sınav motivasyonunu arttırıcı teknikler
8) Başarı temini
9) Motivasyonu arttırıcı sözler
10) Motivasyon ile ilgili öneriler

KİTLE: Tüm bireyler


SONUÇ: Bireyler edindikleri bilgileri hayatlarına yansıtırsa daha başarılı ve pozitif olacakları açıktır. Motivasyon iyi bir geleceğe açılan yoldur. Bu proje ile motivasyon ve hayatımızdaki önemi  anlatılmaya çalışılmıştır. Dünyaca ünlü kişilere bakıldığında motivasyonla neler başarılabileceği görülmüştür. Herkes bu bilgileri kullanarak ve inanarak iyi sonuçlar elde edebilir. Yeter ki isteyin.


En İyi Motivasyon Müzikleri

TOP 10 

1- Jorge Quintero – 300 Violin Orchestra
2- 50 Cent – Ready for war
3- Bill Conti – Gonna Fly Now
4- Aqua Vitae
5- Night Hounds – Final Hour
6- Clint Mansell – Requiem for a dream
7- Survivor – Eye of the tiger
8- Trevor Jones – Promentory
9- Eminem – Till I Collapse
10- Bill Conti – Going the distance
Sınav Motivasyonunu Arttırmaya Yönelik Teknikler
  • Sınavın hemen öncesinde öncesinde ve sınav sırasında moralinizi yüksek tutmak için, sınavdan çıkarken her şeyin güzel gittiğini deneyimlediğiniz bir imgeleme yapabilirsiniz. Bu imgeyi oldukça ayrıntılı, gerçekçi ve tüm duyu organlarınızı kullanıp hissederek yaparsanız, o düzeyde etkisi yüksek olacaktır.
  • Moralinizi yüksek tutmak için önceki başarılarınızı hatırlayın. Daha önce neler başardığınızı gözünüzde canlandırın ve o başarıyı elde ettiğiniz anı ayrıntılı şekilde aklınıza getirin.
  • Sınava kadar elinizden geleni yaptığınızı ve artık sadece sınava girerek elinizdekileri en iyi şekilde kullanmanın zamanı geldiğini kendinize hatırlatın. Bu düşüncenizi kısa bir şekilde yazarak daha etkili sonuç alabilirsiniz.
  • Kendinize moral verecek sözlerle telkinlerde bulunun. Motive edici müzikler dinleyin. Pozitif insanlarla birlikte olun, moral verecek aktivitelerle uğraşın ve keyif aldığınız hobilerinize zaman ayırın. Kısacası kendinizi mutluluk açısından “karantina” altına alın.
  • Sınav öncesi, en sevdiğiniz yemekleri yiyin, size moral veren (fakat aşırı enerji ve rahatlama vermeyen) sıvılar tüketin. Ayrıca, sınavda en rahat ve size moral veren en beğendiğiniz elbisenizi giymeye çalışın. Size moral veren ve uğur getirdiğine inandığınız takıları takın, mümkünse yanınıza alın.
  • Gireceğiniz sınavdan başarılı olmanız durumunda elde edeceğiniz güzel şeyleri aklınıza getirin ve mümkünse bunları bir kağıda listeleyin. Olabildiğince çok neden bulmaya çalışın. Ayrıca, eğer yapmak isterseniz, başarısız olmanız durumunda neler kaybedeceğinizi düşünün, bunları da listeleyin.
  • Son olarak, şunu aklınızdan çıkarmayın. Bu sınavlar hiçbir şeyin sonu değil, ancak pek çok şeyin başlangıcı olabilir. Başarısızlık diye bir şey yoktur ve her şey birer öğrenme deneyimidir. Henry Ford’un dediği gibi, “başarısızlık, daha zekice başlama fırsatından başka bir şey değildir.” Sınava giren herkese gönülden başarılar dileriz.

Sınav stresini aşmanın yöntemleri


Sınavların oldukça yaklaştığı bu dönemde öğrenciler ve ebeveynler farklı bir stres altındayken, Uzman Psikolog Ayben Ertem sınav öncesi, sırası ve sonrasına yönelik tavsiyelerde bulundu.
Çocukların gelişim evrelerinde epey bir sınav tecrübeleri olsa da, kolayca bu sınavlara alıştıklarını düşünsek de sınav kaygısı olduğunda durum her zaman böyle değildir. Yüksek not alma ve sınavlarda başarılı olma baskısı öğrencilerin stresini oldukça arttırmakta ve sınavlar stres arttırıcı bir tecrübe olarak algılanmaktadır. Karın ağrısı, baş ağrısı ve vücudun çeşitli yerlerindeki ağrılar, sınav öncesi ve/veya sırasında sınav stresi çeken çocukların genel yakınmaları olabilmektedir. Hatta bazen de ebeveynler aşırı stresli ve kaygılı olup bunu çocuklarına yansıtırlar ve çocuklarına kaygılı olma öğretisini kazandırabilirler.
SAĞLIKLI STRES ve SAĞLIKSIZ STRES
Orta derecede stres sınavlardan önce gerçekten yararlı olabilir, öğrencileri daha başarılı olmaları için motive edebilir. Stres yaratılmazsa ya da çok düşük seviyede stres olursa uyku hali ve isteksizliğe neden olabilir. Bunun tersine çok yoğun stres de öğrencilerin kendine güvenlerini azaltabilir, bloke olmalarına neden olur ve önemli bilgilerin hatırlanmasını, anlama ve sonuca gitmelerini engeller. Bu da problem çözmede zorluk yaşamalarına neden olur.Unutulmamalıdır ki,aldıkları notlar gerçekte onların sıkı çalışmasının karşılığı değildir. 
SINAV ÖNCESİ CESARETLENDİRİN
Sınavla ilgili tecrübe edinmesi açısından deneme sınavlarına katılması aynı zamanda sınav stresinin azalmasını sağlayacaktır. Sınavdan önceki akşam çalışmak öğrencileri oldukça yorabilir ve daha çok stres yaratabilir, bu yüzden sınavdan çok daha önceki günlerde azar azar çalışmak ve ailelerin de bunu cesaretlendirmesi önemlidir.
UYKU VE ILIK BİR BANYO İYİ GELİR
Sınavdan önceki gece çocuğunuzun erkenden yatağa gidip iyi bir uyku uyuması onun stresini azaltacaktır. Uyumadan önce ılık bir banyo yapabilir. Ailenin de yatmadan önce çocuğuna elinden geleni yaptığını bildiğini, sınavda ne olursa olsun onu her zaman seveceklerini ve yanında olacakları güvenini vermeleri çok önemlidir.
POZİTİF OLMASI GEREKTİĞİNİ HATIRLATIN
Ayrıca, çocuklarınıza, yatağa gitmeden önce kendi içindeki anlaşmazlıklarını çözmeleri için destek olun. Sınavın zor olabileceğini ve herkesin tüm sorulara cevap veremeyeceğini, kimsenin ondan da böyle bir beklentisi olmadığını ve sınav için pozitif olması gerektiğini hatırlatın.
ELİNDEN GELENİN EN İYİSİNİ YAPACAKSIN
Sınav için elinden gelenin en iyisini yapacağını açıklayın. Kan şekeri sabahleyin en düşük seviyededir. Yapılan araştırmalar,çocuğunuzun kahvaltı yapmasının, onun sınavda problem çözme becerisi için gerekli olduğunu gösteriyor.
RAHAT KIYAFETLER TERCİH ETTİRİN
Aileler, çocuğunuzun sınav için rahat kıyafetler tercih etmesini sağlayın. Çocuğunuza her gün nasıl davranıyorsanız sınav öncesi de aynı şekilde davranın, sınavıyla ilgilendiğinizi hissettirin ancak üstüne gitmeyin. Çocuğunuzun sınav öncesi fiziksel aktivite (örneğin koşu veya hızlı yürüyüş) yapması onun vücut gerginliğini azaltacaktır.
Sınava zamanından önce ve hazırlıklı (kalem, silgi gibi) gitmesi, küçük detaylarla uğraşarak strese girmesini engelleyecektir, bu da onun yalnızca sınavına odaklanmasını sağlayacaktır.
SORULARI BOŞ BIRAKMASINI ÖNERİN
Sınav sırasında yönergeleri iyi okumasını ve anlamadığı bir yönerge olursa sorması gerektiğini hatırlatın. Eğer sınavda 3 yanlış bir doğruyu götürmüyorsa ve sınav çoktan seçmeli ise mümkün olduğunca soruları boş bırakmamasını ve tahmin yürütmesini önerin.
SINAV SIRASINDA NELER YAPILABİLİR?
Sınavı gözden geçirmesi onun beklenmeyen sürprizlerden etkilenmesini engelleyecektir. Aynı anda zamanı iyi kullanmasını ve tek bir soru üzerinde çok fazla vakit kaybetmemesini sağlayacaktır. Sınavdan önce öğrencinin küçük notlar alması, sınav sırasında önemli noktaları ve anahtar bilgileri hatırlamasına yardımcı olacaktır. Bazı öğrenciler sınav sırasında o kadar gergin oluyorlar ki sınav yönergelerini atlayabiliyorlar, bu yüzden sınav yönergelerinin çok dikkatli okumaları sınavdaki başarıyı etkileyecektir. Kolay sorulara öncelik vermek, zaman ve enerjilerini daha zor sorulara odaklamalarını sağlar.
OLUMSUZ DÜŞÜNCELERDEN UZAK DURUN
Zor soruları kendilerinin anlayabileceği kelimelerle ve sorunun anlamını değiştirmeden yaparlarsa bu, onların problemi daha kolay anlamalarını sağlatabilir. Öğrenciler çoktan seçmeli ve açıklamalı sorulara verecekleri cevapları kafalarında planlarsa, soruları cevaplarken kendilerinden emin olurlar. Sınav sırasında akla gelen olumsuz düşünceler, kendilerine olan güvenlerini yıkabilir; “Bu sınavı geçemem” gibi olumsuz düşüncelerin yerini, “Bu sınava çok iyi hazırlandım ve bu sınavdan iyi bir not alacağım” gibi olumlu düşünceler alırsa beyne olumlu mesajlar gönderilmiş olur.
Sınav Kaygısı Nedir, Ne Değildir?
Çocuklar okula başlayana kadar rüya gibi bir dönem geçirir. Uyanık geçirdikleri sürenin neredeyse tamamında oyun oynar, yeni keşifler yapar ve sevdikleri insanlarla bir arada vakit geçirirler. Ancak okulun başlamasıyla birlikte bu dönem sona erer. Artık hayatlarında daha önceki döneme göre çok daha belirgin bir şekilde ortaya çıkan bir kavram vardır:sorumluluk… Öğrenilmesi gereken konular, yapılması gereken ödevler, tekrar edilmesi gereken dersler, okula vaktinde gitmek için uyanılması gereken saatler ve güzel bir karne getirebilmek ya da iyi eğitim veren okullara girebilmek için geçilmesi gereken sınavlar…
Öğrencilerin akademik başarılarını ölçmek amacıyla uygulanmakta olan sınav sistemine çocuklar birbirlerinden farklı şekilde tepki verirler. Bazı öğrenciler için sınava hazırlık ve sınav süreci eğitimin ‘olağan’ parçalarıdır. Dolayısıyla sınav performanslarını olumsuz yönde etkileyen bir sorun yaşamazlar. Bazı öğrenciler için ise sınava hazırlık ve sınav süreci oldukça kaygı vericidir. Bu çocuklarda başarısız olma korkusu o kadar yoğun yaşanır ki, sınav anında sahip oldukları bilgileri kullanmakta zorlanırlar. Buna bağlı olarak da sınav öncesindeki kötü senaryo gerçek olur: çalışmalarının karşılığında beklediklerinden daha düşük bir sonuç alırlar. Başarısız olma korkusunun başarısız olma ile sonlandığı bir kısır döngü oluşur. Bu kısır döngüye girmemek ya da performansı olumsuz etkileyen kaygıdan kurtulmak için sadece çocuklara değil ailelere ve öğretmenlere de görev düşmektedir.
Başarısız olma korkusu olarak adlandırabileceğimiz sınav kaygısını yaşayan öğrenciler sınava hazırlanırken, sınav anında ve sonrasında pek çok farklı belirti gösterebilir. Bu belirtiler zihinsel, duygusal ya da bedensel kökenli olabilir. Bu belirtilerin anne-babalar ve öğretmenler tarafından gözlenmesi sıkıntının giderilmesinde büyük önem taşır. Çünkü çocuklar sıkıntı ve ihtiyaçlarını belirtmekte yetişkinlerden daha çok güçlük çeker.
Bir öğrencinin yüksek düzeyde sınav kaygısı yaşadığı nasıl anlaşılır?
  • Düşüncelerini toparlayamama ve ifade edememe,
  • Unutkanlık veya öğrendiklerini aktaramama,
  • Dikkat ve konsantrasyon güçlüğü,
  • Bilgileri anlamada güçlük çekme,
  • Çarpıntı ve düzensiz kalp atışı,
  • Düzensiz solunum ve solunumda güçlük,
  • Ellerde titreme ve ateş basması hissi,
  • Baş dönmesi,
  • Kas yorgunlukları ve uyuşma,
  • Terleme ya da üşüme
  • Mide krampları ve baş ağrısı
  • Gerginlik ve sinirlilik,
  • Heyecan ve panik,
  • Karamsarlık ve güvensizlik,
  • Korku

Anne, baba ve öğretmenler çocuklara nasıl yardımcı olabilir?
Kaygıyı yok etmeye çalışmayın:
Amaç kaygıyı tümüyle ortadan kaldırmak değil, kaygıya yenik düşmemek ve yaşanan kaygıyı belli bir düzeyde tutmaktır. Eğer bir konuda hiç kaygı duymuyorsanız, o konuyu önemsemiyorsunuz demektir ve motive olmanız da mümkün değildir. Normal düzeydeki bir kaygı, istek duyma, karar alma ve alınan kararlar doğrultusunda enerji üretme ve üretilen bu enerjiyi kullanarak performansın yükseltilmesine yardımcı olur. Bu nedenle çocukların kaygıyla başa çıkmasına yardımcı olurken kaygıyı ortadan kaldırmaya çalışmak yerine kontrol edilebilir seviyeye çekmesine yardımcı olmaya çalışın.
Zaman yönetimi konusunda çocuklara yardımcı olun:
Pek çok öğrenci sınava hazırlanmak için yeterince zaman ayırmadığını düşünür. Bu nedenle de sınav saati yaklaştıkça panik içerisinde hazırlıklarını devam ettirmeye çalışır. Girilecek sınava hazırlanmak için gereken süreyi ayarlamak çocukların daha sakin bir şekilde hazırlanmasına ve sınav anında kendini daha rahat hissetmesine yardımcı olur. Çocukların aynı anda birçok şeyle ilgilenirler ve zamanlarını organize etme konusunda zorluk yaşarlar. Onların bu beceriyi kazanması için yetişkinlerin destek olması önemlidir. Ancak burada çocukların sosyal ihtiyaçları göz ardı edilmemelidir. Sonuç olarak eğer zaman yönetimi konusunda zorlandıklarını gözlemliyorsanız ona yardımcı olmaya çalışın.
Sınavlar öğrencinin kişiliğini değil, bilgisini ölçer:
Sınavın bilgi yerine kendi kişiliğini değerlendirdiğine inanan çocuklar daha fazla kaygılanır. Bu şekilde yapılan bir değerlendirme beden kimyasında bir takım değişikliklere yol açar. Ortaya çıkan kaygı, akıl yürütme ve soyut düşünme yönündeki zihinsel faaliyetleri bozar. Bu etkileri nedeniyle sınava yüklenen anlam, performansın düşmesine neden olan en önemli faktörlerden biridir. Kendini sınav sonucuna göre “yetersiz” ve “değersiz” gören bir çocuğun mutsuz olacağı ve özgüveninin düşeceği, buna bağlı olarak da gireceği sınavlara yönelik korkusunun artacağı açıktır. Çocuklara, girdikleri sınavın sonucu ne olursa olsun değerli olduklarının hissettirmek sanıldığı kadar zor olmayacaktır.
Sonuçtan bağımsız olarak gösterilen çabayı takdir edin:
Çaba, zeka ve yetenek gibi değişim sağlanması mümkün olmayan özelliklerden farklıdır. Çünkü çaba artırılabilir ya da azaltılabilir. Sınava hazırlanmak için elinden geleni yapan buna karşı sınavdan beklentisinin altında sonuç alan bir çocuk, ailesinden ya da öğretmeninden sadece eleştiri alırsa kendini çaresiz hissedecektir. Bu nedenle öncelikle gösterdiği çaba için takdir edilmeli ve sonrasında yaşanan soruna odaklanılmalıdır. “Ne yaparsam yapayım olmuyor” diye düşünen bir çocuk, sonraki sınavlar için motivasyonunu kaybedecek ve daha az çaba göstermeye başlayacaktır.
Geçmişte gösterilen başarıları hatırlatın:
Sorun yaşanmaya başlamadan önceki başarıları hatırlatmak çocukların motivasyonunu yükseltecektir. Bu süreçte çocuğun hangi özelliklerinin başarısına katkıda bulunduğuna vurgu yapmak hissedilen çaresizliği azaltacaktır. Sahip olduğu olumlu özelliklerin çevresi tarafından da fark edildiğini gören çocuk kendini daha güçlü hissedecek ve sorunuyla daha rahat başa çıkacaktır.
Sosyal becerilerini destekleyin:
Okulun başlamasıyla beraber, çocuklar vakitlerinin büyük kısmını akademik beceriler kazanmaya ayırır. Özellikle 6. sınıftan itibaren başlayan yıl sonu sınavları, hafta sonlarının dershaneye ayrılmasına neden olmakta ve çocukların arkadaşlarıyla geçirdiği vakitler gittikçe azalmaktadır. Ayrıca spor, sanat ve diğer uğraşılara ayrılan zaman da kısıtlanmaktadır. Çocukların çok yönlü bir gelişim göstermesini olanak sağlamak uzun vadede ortaya çıkabilecek kötü alışkanlıkların engellenmesinde bu tür etkinliklerin büyük önemi vardır. Okulda yaşanan stresle başa çıkabilmesi ve kendini geliştirebilmesi için çocukların bu tür etkinliklere zaman ayırması bir kayıp değil tam tersine öğrenme sürecini de olumlu etkileyecek bir kazançtır.