2 Mayıs 2016 Pazartesi


PROJENİN KONUSU: MOTİVASYON


PROJENİN AMACI

1) Bireylerin motivasyon hakkında bilgi sahibi olması.
2) Motivasyon tekniklerinden haberdar etmek.
3) Öğrencilerin sınav dönemlerinde motivasyon arttırıcı teknikleri kullanabilmelerini sağlamak.
4) Motivasyon ile ilgili çeşitli film ve müzikler hakkında bireylerin bilgi edinmesini sağlamak.
5) Motivasyonun öneminin anlaşılmasını sağlamak.


PROJENİN İÇERİĞİ

1) Motivasyonu tanımı
2) Motivasyonun önemi
3)Neden motivasyona ihtiyaç duyarız
4) Motivasyon teknikleri
5) Motivasyonu arttırıcı filmler
6) Motivasyonu arttırıcı müzikler
7) Sınav motivasyonunu arttırıcı teknikler
8) Başarı temini
9) Motivasyonu arttırıcı sözler
10) Motivasyon ile ilgili öneriler

KİTLE: Tüm bireyler


SONUÇ: Bireyler edindikleri bilgileri hayatlarına yansıtırsa daha başarılı ve pozitif olacakları açıktır. Motivasyon iyi bir geleceğe açılan yoldur. Bu proje ile motivasyon ve hayatımızdaki önemi  anlatılmaya çalışılmıştır. Dünyaca ünlü kişilere bakıldığında motivasyonla neler başarılabileceği görülmüştür. Herkes bu bilgileri kullanarak ve inanarak iyi sonuçlar elde edebilir. Yeter ki isteyin.


En İyi Motivasyon Müzikleri

TOP 10 

1- Jorge Quintero – 300 Violin Orchestra
2- 50 Cent – Ready for war
3- Bill Conti – Gonna Fly Now
4- Aqua Vitae
5- Night Hounds – Final Hour
6- Clint Mansell – Requiem for a dream
7- Survivor – Eye of the tiger
8- Trevor Jones – Promentory
9- Eminem – Till I Collapse
10- Bill Conti – Going the distance
Sınav Motivasyonunu Arttırmaya Yönelik Teknikler
  • Sınavın hemen öncesinde öncesinde ve sınav sırasında moralinizi yüksek tutmak için, sınavdan çıkarken her şeyin güzel gittiğini deneyimlediğiniz bir imgeleme yapabilirsiniz. Bu imgeyi oldukça ayrıntılı, gerçekçi ve tüm duyu organlarınızı kullanıp hissederek yaparsanız, o düzeyde etkisi yüksek olacaktır.
  • Moralinizi yüksek tutmak için önceki başarılarınızı hatırlayın. Daha önce neler başardığınızı gözünüzde canlandırın ve o başarıyı elde ettiğiniz anı ayrıntılı şekilde aklınıza getirin.
  • Sınava kadar elinizden geleni yaptığınızı ve artık sadece sınava girerek elinizdekileri en iyi şekilde kullanmanın zamanı geldiğini kendinize hatırlatın. Bu düşüncenizi kısa bir şekilde yazarak daha etkili sonuç alabilirsiniz.
  • Kendinize moral verecek sözlerle telkinlerde bulunun. Motive edici müzikler dinleyin. Pozitif insanlarla birlikte olun, moral verecek aktivitelerle uğraşın ve keyif aldığınız hobilerinize zaman ayırın. Kısacası kendinizi mutluluk açısından “karantina” altına alın.
  • Sınav öncesi, en sevdiğiniz yemekleri yiyin, size moral veren (fakat aşırı enerji ve rahatlama vermeyen) sıvılar tüketin. Ayrıca, sınavda en rahat ve size moral veren en beğendiğiniz elbisenizi giymeye çalışın. Size moral veren ve uğur getirdiğine inandığınız takıları takın, mümkünse yanınıza alın.
  • Gireceğiniz sınavdan başarılı olmanız durumunda elde edeceğiniz güzel şeyleri aklınıza getirin ve mümkünse bunları bir kağıda listeleyin. Olabildiğince çok neden bulmaya çalışın. Ayrıca, eğer yapmak isterseniz, başarısız olmanız durumunda neler kaybedeceğinizi düşünün, bunları da listeleyin.
  • Son olarak, şunu aklınızdan çıkarmayın. Bu sınavlar hiçbir şeyin sonu değil, ancak pek çok şeyin başlangıcı olabilir. Başarısızlık diye bir şey yoktur ve her şey birer öğrenme deneyimidir. Henry Ford’un dediği gibi, “başarısızlık, daha zekice başlama fırsatından başka bir şey değildir.” Sınava giren herkese gönülden başarılar dileriz.

Sınav stresini aşmanın yöntemleri


Sınavların oldukça yaklaştığı bu dönemde öğrenciler ve ebeveynler farklı bir stres altındayken, Uzman Psikolog Ayben Ertem sınav öncesi, sırası ve sonrasına yönelik tavsiyelerde bulundu.
Çocukların gelişim evrelerinde epey bir sınav tecrübeleri olsa da, kolayca bu sınavlara alıştıklarını düşünsek de sınav kaygısı olduğunda durum her zaman böyle değildir. Yüksek not alma ve sınavlarda başarılı olma baskısı öğrencilerin stresini oldukça arttırmakta ve sınavlar stres arttırıcı bir tecrübe olarak algılanmaktadır. Karın ağrısı, baş ağrısı ve vücudun çeşitli yerlerindeki ağrılar, sınav öncesi ve/veya sırasında sınav stresi çeken çocukların genel yakınmaları olabilmektedir. Hatta bazen de ebeveynler aşırı stresli ve kaygılı olup bunu çocuklarına yansıtırlar ve çocuklarına kaygılı olma öğretisini kazandırabilirler.
SAĞLIKLI STRES ve SAĞLIKSIZ STRES
Orta derecede stres sınavlardan önce gerçekten yararlı olabilir, öğrencileri daha başarılı olmaları için motive edebilir. Stres yaratılmazsa ya da çok düşük seviyede stres olursa uyku hali ve isteksizliğe neden olabilir. Bunun tersine çok yoğun stres de öğrencilerin kendine güvenlerini azaltabilir, bloke olmalarına neden olur ve önemli bilgilerin hatırlanmasını, anlama ve sonuca gitmelerini engeller. Bu da problem çözmede zorluk yaşamalarına neden olur.Unutulmamalıdır ki,aldıkları notlar gerçekte onların sıkı çalışmasının karşılığı değildir. 
SINAV ÖNCESİ CESARETLENDİRİN
Sınavla ilgili tecrübe edinmesi açısından deneme sınavlarına katılması aynı zamanda sınav stresinin azalmasını sağlayacaktır. Sınavdan önceki akşam çalışmak öğrencileri oldukça yorabilir ve daha çok stres yaratabilir, bu yüzden sınavdan çok daha önceki günlerde azar azar çalışmak ve ailelerin de bunu cesaretlendirmesi önemlidir.
UYKU VE ILIK BİR BANYO İYİ GELİR
Sınavdan önceki gece çocuğunuzun erkenden yatağa gidip iyi bir uyku uyuması onun stresini azaltacaktır. Uyumadan önce ılık bir banyo yapabilir. Ailenin de yatmadan önce çocuğuna elinden geleni yaptığını bildiğini, sınavda ne olursa olsun onu her zaman seveceklerini ve yanında olacakları güvenini vermeleri çok önemlidir.
POZİTİF OLMASI GEREKTİĞİNİ HATIRLATIN
Ayrıca, çocuklarınıza, yatağa gitmeden önce kendi içindeki anlaşmazlıklarını çözmeleri için destek olun. Sınavın zor olabileceğini ve herkesin tüm sorulara cevap veremeyeceğini, kimsenin ondan da böyle bir beklentisi olmadığını ve sınav için pozitif olması gerektiğini hatırlatın.
ELİNDEN GELENİN EN İYİSİNİ YAPACAKSIN
Sınav için elinden gelenin en iyisini yapacağını açıklayın. Kan şekeri sabahleyin en düşük seviyededir. Yapılan araştırmalar,çocuğunuzun kahvaltı yapmasının, onun sınavda problem çözme becerisi için gerekli olduğunu gösteriyor.
RAHAT KIYAFETLER TERCİH ETTİRİN
Aileler, çocuğunuzun sınav için rahat kıyafetler tercih etmesini sağlayın. Çocuğunuza her gün nasıl davranıyorsanız sınav öncesi de aynı şekilde davranın, sınavıyla ilgilendiğinizi hissettirin ancak üstüne gitmeyin. Çocuğunuzun sınav öncesi fiziksel aktivite (örneğin koşu veya hızlı yürüyüş) yapması onun vücut gerginliğini azaltacaktır.
Sınava zamanından önce ve hazırlıklı (kalem, silgi gibi) gitmesi, küçük detaylarla uğraşarak strese girmesini engelleyecektir, bu da onun yalnızca sınavına odaklanmasını sağlayacaktır.
SORULARI BOŞ BIRAKMASINI ÖNERİN
Sınav sırasında yönergeleri iyi okumasını ve anlamadığı bir yönerge olursa sorması gerektiğini hatırlatın. Eğer sınavda 3 yanlış bir doğruyu götürmüyorsa ve sınav çoktan seçmeli ise mümkün olduğunca soruları boş bırakmamasını ve tahmin yürütmesini önerin.
SINAV SIRASINDA NELER YAPILABİLİR?
Sınavı gözden geçirmesi onun beklenmeyen sürprizlerden etkilenmesini engelleyecektir. Aynı anda zamanı iyi kullanmasını ve tek bir soru üzerinde çok fazla vakit kaybetmemesini sağlayacaktır. Sınavdan önce öğrencinin küçük notlar alması, sınav sırasında önemli noktaları ve anahtar bilgileri hatırlamasına yardımcı olacaktır. Bazı öğrenciler sınav sırasında o kadar gergin oluyorlar ki sınav yönergelerini atlayabiliyorlar, bu yüzden sınav yönergelerinin çok dikkatli okumaları sınavdaki başarıyı etkileyecektir. Kolay sorulara öncelik vermek, zaman ve enerjilerini daha zor sorulara odaklamalarını sağlar.
OLUMSUZ DÜŞÜNCELERDEN UZAK DURUN
Zor soruları kendilerinin anlayabileceği kelimelerle ve sorunun anlamını değiştirmeden yaparlarsa bu, onların problemi daha kolay anlamalarını sağlatabilir. Öğrenciler çoktan seçmeli ve açıklamalı sorulara verecekleri cevapları kafalarında planlarsa, soruları cevaplarken kendilerinden emin olurlar. Sınav sırasında akla gelen olumsuz düşünceler, kendilerine olan güvenlerini yıkabilir; “Bu sınavı geçemem” gibi olumsuz düşüncelerin yerini, “Bu sınava çok iyi hazırlandım ve bu sınavdan iyi bir not alacağım” gibi olumlu düşünceler alırsa beyne olumlu mesajlar gönderilmiş olur.
Sınav Kaygısı Nedir, Ne Değildir?
Çocuklar okula başlayana kadar rüya gibi bir dönem geçirir. Uyanık geçirdikleri sürenin neredeyse tamamında oyun oynar, yeni keşifler yapar ve sevdikleri insanlarla bir arada vakit geçirirler. Ancak okulun başlamasıyla birlikte bu dönem sona erer. Artık hayatlarında daha önceki döneme göre çok daha belirgin bir şekilde ortaya çıkan bir kavram vardır:sorumluluk… Öğrenilmesi gereken konular, yapılması gereken ödevler, tekrar edilmesi gereken dersler, okula vaktinde gitmek için uyanılması gereken saatler ve güzel bir karne getirebilmek ya da iyi eğitim veren okullara girebilmek için geçilmesi gereken sınavlar…
Öğrencilerin akademik başarılarını ölçmek amacıyla uygulanmakta olan sınav sistemine çocuklar birbirlerinden farklı şekilde tepki verirler. Bazı öğrenciler için sınava hazırlık ve sınav süreci eğitimin ‘olağan’ parçalarıdır. Dolayısıyla sınav performanslarını olumsuz yönde etkileyen bir sorun yaşamazlar. Bazı öğrenciler için ise sınava hazırlık ve sınav süreci oldukça kaygı vericidir. Bu çocuklarda başarısız olma korkusu o kadar yoğun yaşanır ki, sınav anında sahip oldukları bilgileri kullanmakta zorlanırlar. Buna bağlı olarak da sınav öncesindeki kötü senaryo gerçek olur: çalışmalarının karşılığında beklediklerinden daha düşük bir sonuç alırlar. Başarısız olma korkusunun başarısız olma ile sonlandığı bir kısır döngü oluşur. Bu kısır döngüye girmemek ya da performansı olumsuz etkileyen kaygıdan kurtulmak için sadece çocuklara değil ailelere ve öğretmenlere de görev düşmektedir.
Başarısız olma korkusu olarak adlandırabileceğimiz sınav kaygısını yaşayan öğrenciler sınava hazırlanırken, sınav anında ve sonrasında pek çok farklı belirti gösterebilir. Bu belirtiler zihinsel, duygusal ya da bedensel kökenli olabilir. Bu belirtilerin anne-babalar ve öğretmenler tarafından gözlenmesi sıkıntının giderilmesinde büyük önem taşır. Çünkü çocuklar sıkıntı ve ihtiyaçlarını belirtmekte yetişkinlerden daha çok güçlük çeker.
Bir öğrencinin yüksek düzeyde sınav kaygısı yaşadığı nasıl anlaşılır?
  • Düşüncelerini toparlayamama ve ifade edememe,
  • Unutkanlık veya öğrendiklerini aktaramama,
  • Dikkat ve konsantrasyon güçlüğü,
  • Bilgileri anlamada güçlük çekme,
  • Çarpıntı ve düzensiz kalp atışı,
  • Düzensiz solunum ve solunumda güçlük,
  • Ellerde titreme ve ateş basması hissi,
  • Baş dönmesi,
  • Kas yorgunlukları ve uyuşma,
  • Terleme ya da üşüme
  • Mide krampları ve baş ağrısı
  • Gerginlik ve sinirlilik,
  • Heyecan ve panik,
  • Karamsarlık ve güvensizlik,
  • Korku

Anne, baba ve öğretmenler çocuklara nasıl yardımcı olabilir?
Kaygıyı yok etmeye çalışmayın:
Amaç kaygıyı tümüyle ortadan kaldırmak değil, kaygıya yenik düşmemek ve yaşanan kaygıyı belli bir düzeyde tutmaktır. Eğer bir konuda hiç kaygı duymuyorsanız, o konuyu önemsemiyorsunuz demektir ve motive olmanız da mümkün değildir. Normal düzeydeki bir kaygı, istek duyma, karar alma ve alınan kararlar doğrultusunda enerji üretme ve üretilen bu enerjiyi kullanarak performansın yükseltilmesine yardımcı olur. Bu nedenle çocukların kaygıyla başa çıkmasına yardımcı olurken kaygıyı ortadan kaldırmaya çalışmak yerine kontrol edilebilir seviyeye çekmesine yardımcı olmaya çalışın.
Zaman yönetimi konusunda çocuklara yardımcı olun:
Pek çok öğrenci sınava hazırlanmak için yeterince zaman ayırmadığını düşünür. Bu nedenle de sınav saati yaklaştıkça panik içerisinde hazırlıklarını devam ettirmeye çalışır. Girilecek sınava hazırlanmak için gereken süreyi ayarlamak çocukların daha sakin bir şekilde hazırlanmasına ve sınav anında kendini daha rahat hissetmesine yardımcı olur. Çocukların aynı anda birçok şeyle ilgilenirler ve zamanlarını organize etme konusunda zorluk yaşarlar. Onların bu beceriyi kazanması için yetişkinlerin destek olması önemlidir. Ancak burada çocukların sosyal ihtiyaçları göz ardı edilmemelidir. Sonuç olarak eğer zaman yönetimi konusunda zorlandıklarını gözlemliyorsanız ona yardımcı olmaya çalışın.
Sınavlar öğrencinin kişiliğini değil, bilgisini ölçer:
Sınavın bilgi yerine kendi kişiliğini değerlendirdiğine inanan çocuklar daha fazla kaygılanır. Bu şekilde yapılan bir değerlendirme beden kimyasında bir takım değişikliklere yol açar. Ortaya çıkan kaygı, akıl yürütme ve soyut düşünme yönündeki zihinsel faaliyetleri bozar. Bu etkileri nedeniyle sınava yüklenen anlam, performansın düşmesine neden olan en önemli faktörlerden biridir. Kendini sınav sonucuna göre “yetersiz” ve “değersiz” gören bir çocuğun mutsuz olacağı ve özgüveninin düşeceği, buna bağlı olarak da gireceği sınavlara yönelik korkusunun artacağı açıktır. Çocuklara, girdikleri sınavın sonucu ne olursa olsun değerli olduklarının hissettirmek sanıldığı kadar zor olmayacaktır.
Sonuçtan bağımsız olarak gösterilen çabayı takdir edin:
Çaba, zeka ve yetenek gibi değişim sağlanması mümkün olmayan özelliklerden farklıdır. Çünkü çaba artırılabilir ya da azaltılabilir. Sınava hazırlanmak için elinden geleni yapan buna karşı sınavdan beklentisinin altında sonuç alan bir çocuk, ailesinden ya da öğretmeninden sadece eleştiri alırsa kendini çaresiz hissedecektir. Bu nedenle öncelikle gösterdiği çaba için takdir edilmeli ve sonrasında yaşanan soruna odaklanılmalıdır. “Ne yaparsam yapayım olmuyor” diye düşünen bir çocuk, sonraki sınavlar için motivasyonunu kaybedecek ve daha az çaba göstermeye başlayacaktır.
Geçmişte gösterilen başarıları hatırlatın:
Sorun yaşanmaya başlamadan önceki başarıları hatırlatmak çocukların motivasyonunu yükseltecektir. Bu süreçte çocuğun hangi özelliklerinin başarısına katkıda bulunduğuna vurgu yapmak hissedilen çaresizliği azaltacaktır. Sahip olduğu olumlu özelliklerin çevresi tarafından da fark edildiğini gören çocuk kendini daha güçlü hissedecek ve sorunuyla daha rahat başa çıkacaktır.
Sosyal becerilerini destekleyin:
Okulun başlamasıyla beraber, çocuklar vakitlerinin büyük kısmını akademik beceriler kazanmaya ayırır. Özellikle 6. sınıftan itibaren başlayan yıl sonu sınavları, hafta sonlarının dershaneye ayrılmasına neden olmakta ve çocukların arkadaşlarıyla geçirdiği vakitler gittikçe azalmaktadır. Ayrıca spor, sanat ve diğer uğraşılara ayrılan zaman da kısıtlanmaktadır. Çocukların çok yönlü bir gelişim göstermesini olanak sağlamak uzun vadede ortaya çıkabilecek kötü alışkanlıkların engellenmesinde bu tür etkinliklerin büyük önemi vardır. Okulda yaşanan stresle başa çıkabilmesi ve kendini geliştirebilmesi için çocukların bu tür etkinliklere zaman ayırması bir kayıp değil tam tersine öğrenme sürecini de olumlu etkileyecek bir kazançtır.

Gerçek başarı için 20 altın kural

Başarılı insanların kesinlikle yapmayacağı 20 şey nedir? Gayrimenkul zengini Chris Heller'ın  danışmanlara verdiği seminerde başarılı olmak için yapılması gerekenler hakkında bilgiler verdi... İşte  Heller'a göre iş yaşamında başarı için yapılması gerekenler... 
Başarı için yapılmaması gereken 20 şey
ABD gayrimenkul danışmanlığı şirketi Keller Williams’ın dünya başkanı ve Keller Williams Türkiye ortağı Chris Heller, İstanbul’da düzenlenen “Başarılı Kişilerin Asla Yapmayacağı 20 Şey” konulu seminerde yüzlerce danışmanla bir araya geldi. Kariyeri boyunca 3 binden fazla ev satarak gayrimenkul dünyasında şöhrete kavuşan Heller, başarıya giden yolda uzak durulması gereken davranışları 20 maddede özetledi.
Geçmişe takılıp kalmak
Mantıklı ve güçlü bireyler, bulundukları ana ve yakın geleceğe odaklanırlar. Geçmişin artık bizim kontrolümüzde olmadığını, uzak geleceğimizin de kışın ya da yazın havanın nasıl olacağı tahmini kadar öngörülebilir olduğunu bilirler. 
Konfor bölgesinden dışarı çıkmamak 
Konfor bölgesi oldukça tehlikeli bir yerdir. Çok uzun süre orada kalanların kendilerinden tümüyle uzaklaştıkları karanlık bir boşluk gibidir. Konfor bölgesinden dışarı çıkmamak kendi hayatınızdan vazgeçmek anlamına gelir. 
Başkalarının görüşlerini önemsememek 
Yalnızca budalalar her şeyi bildiklerini zannederler. Oysa bir beyin fırtınası yapıldığında, iyi fikirler fazla zorlanmadan yakalanabilir. İyi bir fikir, sonuçta iyi bir fikirdir. Zaten sizin tarafınızdan ortaya atılıp atılmadığı da önemli değildir. Egonuzun sizin önünüze geçmesine izin vermeyin; eğer size birisi iyi bir fikir sunarsa onu kabul edin. 
Değişimden kaçmak 
Mantıklı bir beynin çok iyi bildiği, ama mantıksız bir beynin hiç anlamadığı şey şudur; değişim kaçınılmazdır. Kaçmaya çalışmak her durumda ve her şekilde yararsızdır. Bu nedenle, değişimden kaçmak zaman ve enerji kaybından başka bir şey değildir. 
Geri kafalı olmak 
Siz her şeyi bilemezsiniz. Hatta çok iyi bildiğinize inandığınız pek çok şey bile tümüyle doğru olmayabilir. Eğer siz geri kafalı davranıyorsanız o zaman kendinizi yeni şeyler öğrenmekten alıkoyuyorsunuz demektir. Öğrenmeyi bırakırsanız, yaşamayı bırakmış olursunuz.  
Başkalarının kendisi hakkında karar vermesine izin vermek 
Kendi kararlarınızı ancak kendiniz verebilirsiniz; bunu başkalarının yapmasına izin veremezsiniz. Tüm bunlar sorumluluğu kendi üzerinden atıp başkasına yüklemekle alakalıdır, ama sonuçta zarar gören tek kişi siz olursunuz. Başarısızlığa tahammülünüz yoksa başarıya da cesaretiniz yok demektir. 
Başkalarının başarılarını kıskanmak 
Başkaları başarılı oldukça, siz mutlu olmalısınız. Onlar yapabiliyorsa siz de yapabilirsiniz. Kısacası, başkalarının başarısı sizin başarı şansınızı kesinlikle azaltmayacaktır. Burada sizin için tek önemli şey başkalarının başarısının sizi de motive edip harekete geçirebilecek olmasıdır. 
Başarısızlık ihtimalinin çok yüksek olduğunu düşünmek 
Düşüncelerimiz bakış açımızı kontrol eder; bakış açımız da elde ettiğimiz sonuçları kontrol eder. Mantıklı ve güçlü bir kişi bunu bilir ve bunu bir avantaj olarak kullanır. Başarısız olma ihtimali her zaman vardır, ama başarılı olma ihtimaliniz olduğu sürece, her zaman denemeye değer. 
Kendine acımak 
Kötü şeyler olur. Hayat bazen çok zorlaşabilir, insanlar incinebilirler, bazıları ölebilir. Hayat asla bir gül bahçesi değildir. Attan her zaman düşeceksiniz, bir daha düşeceksiniz, bir daha, bir daha. Burada sorulacak soru şu, kalkıp toparlanıp tekrar ata binecek kadar güçlü müsünüz? 
Zayıf yönlerine odaklanmak 
Zayıf yönlerimiz üzerinde çalışmanın tabii ki bize pek çok yararı vardır, ancak asıl önemli olan güçlü yönlerimize odaklanıp onları çalıştırmaktır. Çok donanımlı olan bir kişinin hayatta herkesten daha ileride olduğunu söyleyemeyiz. Birçok konuda ortalama bir kişi olmak, sizi de ortalama bir kişi yapar. Ancak bir konuda uzmanlaşıp, becerilerinizi o yönde geliştirdiyseniz bu sizi, söz konusu alanda rekabetçi bir hale getirecektir. 
Herkesi mutlu etmeye çalışmak 
İyi yapılmış bir iş iyi yapılmış bir iştir, sonucunu kimin yargıladığı önemli değildir. Herkesi mutlu edemezsiniz, ancak kendinizi her zaman her şeyin en iyisini yapma konusunda yönetebilirsiniz. 
Kontrolünde olmayan her şey için kendini suçlamak 
Mantıklı ve güçlü bir kişi neyi ne kadar kontrol edebileceğini bilen kişidir, kontrol edemeyeceği her şeyi farkındadır, kendi elinde olmayan konuları hiç düşünmez aklına bile getirmez. 
Sabırsız olmak 
Sabır sadece bir erdem değildir, erdemin ta kendisidir. Birçok insan sabırsız olduğu için başarılı olamaz ve bu nedenle de yeterince zaman tanımadan o işten vazgeçer. 
Herkesin onu yanlış anlamasına izin vermek 
İletişim düzgün ilerleyen her işin anahtarıdır. İşin konusu insan olursa durum biraz daha komplike hale gelir. Bir konuyu basitçe anlatmak yeterli değildir. Eğer karşı taraf sizi doğru anlamıyorsa, mesajınızı da doğru iletemezsiniz. Mantıklı ve güçlü kişiler karşı tarafı iyice anlamak için ne gerekiyorsa onu yapar, ayrıca yanlış anlaşılmaları düzeltmek için sabırlı bir şekilde elinden geleni yapar. 
Kendini borçlu hissetmek 
Sizin hayata karşı hiçbir borcunuz yoktur. Dünyaya geldiniz ve artık gerisi size kalmış. Hayatın ya da çevrenizdeki kişilerin de size bir borcu yoktur. Hayatta bir şey istiyorsanız, bunu almak sizin işinizdir. Kendi isteklerinizden sadece kendinize karşı borçlusunuz. 
Hataları tekrarlamak 
Bir hatayı bir kere yapmanızda hiçbir sorun yok. Aynı hatayı ikinci kere de yapabilirsiniz (biraz sorun olabilir.) Ancak üçüncü kere yaptığınızda sizde bir sorun var demektir. 
Korkularıyla başa çıkamamak 
Dünya bazen korkutucu bir yer olabilir. Bazı şeylerden korkmak için kendimizce nedenlerimiz vardır, ancak korkularımızın pek çoğu mantıksız nedenlerden kaynaklanır. Eğer bir şeyi denemeyi çok istiyorsanız deneyin. 
Hesapsız  hareket etmek 
Güçlü ve mantıklı kişiler içinde bulundukları durumu tümüyle anlamadan bir sonraki adımı hesaplamadan harekete geçmezler. Bir işe başlamadan önce düşünmeye zaman ayırın ve daha sonra başlayın. Düşünmek için ayırdığınız zamanı asla tembellik olarak görmeyin. 
Başkalarından yardım almayı reddetmek 
Başkaları size yardım etmeyi öneriyorsa, yardımı kabul edin. Sosyalleşin! Etrafınızdaki fikirleri dinleyin, gözlemleyin. Diğerlerinin işlerini nasıl yaptıklarını fark edin. Onlardan bir şeyler öğrenebilirsiniz.
Havlu atmak 
İnsanoğlunun en büyük zaafı çabuk pes etmesidir. Mantıklı ve güçlü bir kişi, sadece kendisi için önemli olan işleri yapar ve gerisini unutur. Başarıya ulaşana kadar sizin için önemli olan işlerin peşinden gidin. İstinasız.
Başarı için yol haritası
Kendi amaçlarınızı ve hedeflerinizi tanımlamaya başlamadan önce aşağıdaki sorulara yanıt vermeye çalışın. Kendinize karşı dürüst olun, önümüzdeki günlerde, aylarda ve hatta yıllarda bu listeyi sık sık revize edin: 
- En çok neyin eksikliğini hissediyorsunuz?
- En çok neyin hayalini kuruyorsunuz?
- 5 yıl sonrasını düşündüğünüzde kendinizi nerede görüyorsunuz?
- Kariyerinizle ilgili nasıl hissetmek istiyorsunuz?
- Arkanızda ne bırakmak istiyorsunuz?
- Kendinizde hangi özellikleri görmek isterdiniz?
- İnsanların sizi nasıl görmesini isterdiniz?
- İşinizin en büyük etkisi ne olsun isterdiniz? 
Bu sorulara yanıtlarınız arasından tanıdık bir tema hemen çıkabilir. Bu temayla ilgili notlar alın ve bunu yol haritanızı hazırlarken kullanın.
20li yaşlardaki gençlere mesajlar
Yaş ilerledikçe keşke şunu yapsaydım, keşke biri beni bu konuda uyarsaydı dediğimiz mutlaka olur. Bu yollardan geçenlerin 20 yaşlarındaki gençlere bazı tavsiyeleri var: 
Eğitim ve yetenek başarılı olmak için yeterli değildir: Zeka, yetenek ve üniversite diploması hepsi güzel şeyler fakat size bir iş sağlayacağının garantisini veremezler. Tecrübe ve insanlarla iletişiminiz çok daha önemlidir. 
Tasarruf etmeye başlayın: Amerikan tüketici finansman şirketiBankrate tarafından 1.003 kişiyle yapılan ankete göre 18-29 yaş arasındakilerin yüzde 69’u birikim yapmıyor. Emeklilik size çok uzakta görünebilir ama yaşınız ilerledikçe bir kenara para ayırmadığınız için üzüleceksiniz. Aniden çıkan sağlık masrafları veya hiç beklemediğiniz anda gelen giderler sizi zorlamasın. 
Sağlığınızı ihmal etmeyin: Gençken kendinizi çok yorsanız da, sabahlara kadar ayakta kalsanız da sağlam bir uyku sizi kendinize getirir. Düzensiz bir yaşam sizi çok da zorlamaz. Fakat bunu sürekli hale getirmek ilerleyen yaşlarda size sağlık problemleri olarak döner. Gencim, bana bir şey olmaz demeyin. Sağlığınıza dikkat edin. 
Pes etmeyin: Ciddi giden bir ilişkinin bitmesi, işten kovulmak veya girişiminizin başarızı olması sizin için hayatın sonu olabilir. Daha doğrusu öyle hissetmenize neden olabilir. Bu herkesin başına gelir ve dünyanın sonu değildir. Hayata küsüp içinize kapanmayın. Bunlardan ders çıkarmaya çalışın. 
Herkesle iyi geçinemezsiniz: Kariyerinizde ilerlerken herkesle arkadaş olmaya çalışmanız normal bir şey. Müşterilerle, iş arkadaşlarınızla, patronunuzla... Fakat herkesle anlaşmak mümkün değildir. Sizin davrandığınız gibi karşılık göremediğinizde hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Bu yüzden herkesle iyi geçinmek için zorlamayın kendinizi. 
Bütün arkadaşlıklar sonsuza dek sürmez: Üniversitede her günü birlikte geçirdiğiniz, sabahlara kadar ders çalıştığınız arkadaşlarınızla hayatınızın sonuna kadar arkadaş kalacağınızı düşünebilirsiniz. Az da olsa böyle arkadaşlıklar vardır. Fakat iş hayatına atılınca, farklı şehirlere gidince bazı şeyler değişebilir ve eski samimi arkadaşlıklar biter.
Yıl yıl plan yapmayın: Bu yaşlarda 25’ime kadar şunu yapmış olacağım, 30’a geldiğimde şu işte olacağım gibi hedef koyulur. Bu süreçte çıkabilecek sorunlar hesaba katılmaz. 30’lara gelindiğinde bırakın 5 yıllık planı, o yılın sonuna kadar ne yapılacağı bile kestirilemez.
Çabalayan sadece siz değilsiniz: Mezun olup kendi hayatınızı kurmaya başladığınızda etrafınıza bir bakarsınız arkadaşlarınız ne yapmış, ne yapıyor diye. Sizin gibi çabalayanları değil, bir şeyleri başarmış olanları görürsünüz sadece. Onlar daha iyi, ben başarılı olamadım diye düşünürsünüz. Belki çeşitli bahaneler de bulursunuz: Onun notları daha iyiydi, çevresi vardı hemen iş buldu... Böyle düşüncelere kapılmayın. Kendinize odaklanın ve ilerlemeye çalışın.

Başarı yemini!

Dr. Charles C. Lever''in "Başarı Yemini"...
Daha fazlasını yapacağım.
Ait olmaktan daha fazlasını yapacağım, katılacağım.
İlgilenmekten daha fazlasını yapacağım, yardımcı olacağım.
İnanmaktan daha fazlasını yapacağım, anlayışlı olacağım.
Düş kurmaktan daha fazlasını yapacağım, çalışacağım.
Öğretmekten daha fazlasını yapacağım, ilham vereceğim.
Kazanmaktan daha fazlasını yapacağım, kazandıracağım.
Vermekten daha fazlasını yapacağım, hizmet edeceğim.
Yaşamaktan daha fazlasını yapacağım, büyüyeceğim.
Arkadaşlıktan daha fazlasını yapacağım, dost olacağım.
Denemekten daha fazlasını yapacağım, başaracağım.
Yazar: Dr. Charles C. Lever

Motivasyonunuza tavan yaptıracak sözler

1. Mahatma Gandi ’Dünyada değişmesini istediğiniz ilk şey kendiniz olmalıdır.’
2. Jim Stovall ’ Başkalarının neler yaptığının farkında olmanız, çabalarını alkışlamanız, başarılarını takdir etmeniz ve arayışlarında onlara yardımcı olmanız gerekir. Hepimiz birbirimize yardım edersek herkes kazanır.’
3. Robert Frost ’Tek yol doğru yoldur.’
4. Waren Buffet ’Hayatta yapmanız gereken tek şey çok az şeyi yanlış yapmaktır.’
5. Les Brown ’ Yüceliğe yaptığınız yolculuğunuza her zaman konsantre olmalısınız.
6. Theodore Roosvelt ’ Hayatın bizlere sunduğu en büyük ödül, buna değecek bir işte çok çalışma şansıdır.’
7. Charles F. Kettering ’Açık bir zihnin olduğu her yerde mutlaka umut olacaktır.’
8. Henry Ford ’ Bir işi yapabileceğinizi düşünseniz de yapamayacağınızı düşündeniz de haklısınız.’
9. Jim Rohn ’Ya rüyalarınızı değiştirmeli ya da yeteneklerinizi artırmalısınız.’
10. William Hazlitt ’ İşini sevmeyeni işi de sevmez.’
11. Denis Waitley ’ Kazananlar yaptıkları işi seyredip keyif almaya zaman ayırırlar. Çünkü dağın zirvesinden baktıkları manzarayı o kadar heyecan verici yapanın dağın yüksekliği olduğunu bilirler.’
12. Le Lacocca ’Yönetmek sadece başkalarını motive etmektir.’
13. Dwight D. ’ Motivasyon, insanların onlardan yapmalarını istediğiniz şeyi, siz istediğiniz için değil, kendileri istedikleri için yaptıklarını düşünmelerini sağlamaktır.’
14. Drucker ’En ciddi yanlışlar yanlış cevaplar yüzünden yapılmıyor. Gerçekte en tehlikeli olan yanlış soruları sormaktır.’
15. Max Scgmelling ’Neden mi kazanmak istedim? Çünkü kaybetmek istemiyordum!’
16. J. Paul Getty ’ İşte başarılı olmak, en tepeye vurmak için bir insanın bilmesi gereken, yaptığı işle ilgili bilinmesi muhtemel her şeydir.’
17. Pierre Cornielle ’ Risksiz kazanmak zafersiz kazanmaktır.’
18. Tony Dorsett ’Başarılı olmak için tutunacak bir şey , sizi motive edecek, size ilham verecek bir şey bulmanız gerekir.’
19. James Broughton ’Tek sınır her zaman hayalin koyduğu sınırdır.’
20. George Kneller ’Yaratıcı fikirler geliştirebilmek için sıradan görünen her şeye diğer insanlardan farklı bir gözle bakmak gerekir.’
21. Peter McWilliams ’Hayallerimizi kontrol edemediğimiz noktaya kadar, rahatlık bizi kontrol eder.’
22. Johann Wolgang Von Goeth ’Düşünmek kolaydır. Davranmak zordur. Düşündüğün gibi davranmak en zordur.’
23. Tryon Edwards ’ İlgiyi uyandırmak ve şevki ateşlemek bir şeyi en kolay ve en iyi şekilde öğretmenin en kolay ve en emin yoludur.’
24. İspanyol Atasözü ’Yarın genelde hatanın en yoğun günüdür.’
25. Lyndon B. Johnson ’ En zorlu arayış mükemmeliyeti arayıştır.’
26. Charles M. Schwab ’İşini sevmeden ve sadece para kazanmak için yapan kişinin, para kazanması ve hayattan zevk alması çok zordur.’
27. Çin atasözü ’Göklerde uçmak mucize değildir, ya da suyun üstünde yürümek.Asıl mucize yeryüzünde yürümektir.’
28. John Naisbitt ’Yeni güç kaynağı çok az kişinin elinde olan para değil, çoğu insanın elinde olan bilgidir.’
29. Henry Ford ’Bir dolar karşılığı ne kadar az verebileceğini değil ne kadar çok verebileceğini görmek için yeteneğini ve yaratıcı hayal gücünü kullanan kişi, kesinlikle başarılı olur.’

Motivasyon mesajı fark yaratıyor

Milli Prodüktivite Merkezinin (MPM) TÜBİTAK desteğiyle yaptığı araştırmaya göre, öğrenci başarısındaki en önemli motivasyon kaynağı anne-baba takdiri. Ebeveynlerin ’’bu işi başarabilirsin’’ mesajını vermesi öğrenci başarısını olumlu yönde etkiliyor.
’’İlköğretim Okullarında Zaman Yönetimi’’ projesinin sonuçları, öğrencilerin başarıyı yakalaması için zamanı verimli şekilde kullanmanın ve öğrenci başarısı için yapılabileceklerin ipuçlarını veriyor.
Her işin başı planlama…
Soyut kavramları somutlaştırma yeteneklerinin geliştiği 5’inci sınıf ve sonrası eğitim düzeyindeki öğrenciler üzerinde yapılan araştırmaya göre, zaman yönetiminin en önemli adımlarından biri, her işin başı olan planlama. Plan günlük yapılmalı, anne veya babayla birlikte bir gün öncesinden hazırlanmalı ve mutlaka bir plan defterine kaydedilmeli.
Öğrencinin performansının en yüksek olduğu saatler belirlenmeli, öğrenci evde ders tekrarını ihmal etmemeli. Öğrenci aynı mola süresi içerisinde iki farklı etkinliği yapmamalı. Öğrenci 2 saat ders çalıştıktan sonra verdiği molada oyun oynamalı, televizyon izlemeli ya da bir başka etkinlik yapmalı.
Öğrenci başarısındaki en önemli motivasyon kaynağının anne-baba takdiri olarak belirtildiği araştırmaya göre, ebeveynlerin ’’bu işi başarabilirsin’’ mesajını vermesi gerekiyor. Öğretmen ve arkadaş takdiri ise diğer motivasyon kaynakları olarak ifade edildi.
Dinlenmeyi de öğrenmeleri gerekiyor
Öğrencinin mutlaka dinlemeyi öğrenmesi gerektiğine işaret edilen araştırmaya göre, bu konudaki en önemli aktör anne ve baba. Evde dinleme alışkanlığı kazanmayan çocuk okulda da öğretmenini ve arkadaşlarını dinlemiyor. İletişim sorunu yaşayan öğrenci kendisinden ne istendiğini bilmiyor, bu da başarısızlıktan antisosyalliğe kadar birçok sıkıntıyı beraberinde getiriyor.
Araştırmada, öğrenci başarısındaki en önemli engellerden ikisini yasak ve baskıların oluşturduğu vurgulandı. Devamlı baskı gören öğrenci sınav başarısının değil, kendi benliğinin değerlendirildiğini düşünüyor. 5. sınıf ve sonrası öğrencilerin birçok sorumluluğu alması gerektiğine dikkat çekilen araştırmada, hazırlanan plan defterinin altına ’’gerçekleştirdiğim sorumluluk’’ adında bir bölüm açılarak o gün içerisinde çocuğun yerine getirdiği sorumlulukların mutlaka yazılması gerektiği kaydedildi.
Kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerin belirlenmesi, planın bu hedeflere uygun olarak hazırlanmasının başarıda önemli bir faktör olduğuna dikkat çekilen araştırmada, öğrencinin öncelikleri belirleyerek günlük programını buna göre yapması önerildi.
Çalışma ortamı da önemli
Araştırmada, çalışma ortamına ilişkin tuzaklardan kurtulmanın yolları da ’’Çalışma odasının zihinsel yorgunluğa sebep olan poster ve müzikten arındırılması; masanın pencereye uzak ve düzenli olması; ısı, ışık ve sesin normal seviyelerde bulunması, öğrencinin kendisine ait bir çalışma odası veya çalışma masasının mutlaka olması’’ şeklinde sıralandı.
Ertelemenin yığılmaya, yığılmanın başarısızlığa neden olduğu belirtilen araştırmada, günübirlik ders tekrarının önemi vurgulandı. Araştırmada, programın öğrenci tarafından harfiyen uygulandığı günlerde, veli tarafından, ’’doğru bir şekilde uyguladığına şahidim’’ ifadesiyle birlikte imzalaması, erteleme tuzağına karşı etkili bir önlem olarak tavsiye edildi.

Motivasyon beyinde başlar

İnsanlar motivasyonsuz yaşayamaz. Depresyon ve yaşamın normal hale gelmesi için kişinin motivasyonunun olması gerekiyor.
Kişi kendindeki motivasyona hükmedebilir bir yapıya sahiptir. Bu kişinin elinde tutabileceği ve yönlendirebileceği aktif bir süreçtir. Motivasyonu sağlamak için kişi aynı kaslarını kullandığı şekilde beynini de kullanabilir. Bu kişinin becerisi dahilinde gerçekleşir. Beynin sol bölgesinin aktifleşmesini engelleyen durum motivasyonu bozar. Depresyon durumu ise motivasyonu en çok bozan şeylerden biri olarak görülüyor. Depresyonda yaşanan mutsuzluk, keyifsizlik, isteksizlik ve enerji azlığı motivasyon da ileri derecede düşüyor. Olumsuz algılar ve inanışlar ise insanı hayata küstğren ve hayatın algılamasını bozan şeyler.
Peki motivasyonu güçlendirmek için ne yapılmalı. İste size bazı öneriler:
Beyin hayale de gerçekte olmuş tepkisi verir. Geleceğinizi hayallerle süsleyin, ancak gerçekten kopmayın.
Bazen geçmişle bugünün kıyası insanı motive eder.
En iyi iyinin düşmanı
Mükemmeli istemek, büyük düşünmek motive eder.
Donanımınızı artırın, işinizi bilin: İletişimi, yönetmeyi iyi bilenler ve tecrübeli olanlar kolay kolay demotive olmazlar.
Motivasyon algınızı uyaracak sembolleriniz, eşyalarınız, müzikleriniz v.s. olsun. Bunlar iyi birer motivasyon kaynağı olur.
Yardım kuruluşlarına ve gönüllü projelerine katılın. Bu size işe yaradığınızı hissettirir.
Çocuklarınızla oynayın ve zaman geçirin. Çünkü çocuklar çok iyi motivatördürler.
Mizahı, gülmeyi ve şakayı unutmayın.
Beyin fırtınası beyninizi harekete geçirir.
Kendinizi ödüllendirin.
İyimser olun.
Dedikodulardan uzak durun.

1 Mayıs 2016 Pazar

                                         MOTİVASYON ve BAŞARI İÇİN 50 TAKTİK 
Motivasyon, mutlu ve başarılı olmak için hayati önem taşır. Aşağıdaki ipuçları, kendi kendinizi motive etmenize ve bunu sürdürebilmenize yardımcı olacaktır. Bunlar, pratik ve sonuca yönelik tavsiyelerdir. Uygulamadığınız sürece, genel kültürden öteye geçmeyeceklerdir.
1. HİKAYENİZİ YAZIN
Temiz bir kağıda bir iki paragraf olacak şekilde arzu ettiğiniz geleceğin hikayesini yazın. Gelecekte yapmakta olduğunuz şeyi, yaşadığınız yeri ve sahip olduklarınızı yazın. Bu sizi, hem şimdi hem de gelecekte motive edecektir.
2. GELECEĞİ GÖZÜNÜZDE CANLANDIRIN
Gözlerinizi kapatın ve kendinizi gelecekte ne yapıyor olarak görmek istiyorsanız, onu yaparken canlandırın. Sağlıklı bir şekilde koşuyorsunuz, bahçenizdeki çiçekler ile ilgileniyorsunuz ya da çalışıyorsunuz. Örneğin, hayaliniz küçük bir işyeri açmaksa, kendinizi açılış gününde, müşterileriniz ve çalışanlarınız ile selamlaşırken hayal edin. Böylece, hayallerinizi somutlaştırabilirsiniz.
3. GEÇMİŞİ GÖZÜNÜZDE CANLANDIRIN
Geçmişi gözünüzde canlandırdığınızda, daha önce nerede olduğunuzu ve ne kadar yol kat ettiğinizi görürsünüz. Planlı hedeflerinize ne kadar ulaştığınızı ve nerelerde hata yaptığınızı anlarsınız. Bu sizin doğru yolda ilerlemenizi sağlayacaktır. Bir şoförü düşünün, yalnızca önüne baksa ve dikiz aynasından yararlanmasa nelere maruz kalabilir. Zaman zaman geçmişe bakmak, en az şoförün dikiz aynasına bakması kadar yararlıdır.
4. BÜYÜK DÜŞÜNÜN
Geleceğiniz ile ilgili büyük düşünmekten korkmayın. Bu, kısa süreli başarısızlıklarınıza katlanmanızı kolaylaştıracaktır. Engeller, sizi durduramayacaktır. Çünkü, sizin gözleriniz büyük hedefe kilitlenmiş olacaktır. Uzun bir zamandan sonra sevdiğinize kavuşacağınızı düşünün, onu tren garından almaya giderken, bardaktan boşanırcasına yağan, sizi sırılsıklam eden yağmur, rahatsız eder mi?
5. KENDİNİZİ EĞİTİN
Hedef ya da hayaliniz ile ilgili her şeyi öğrenin, okuyun, konuşun, dinleyin ve deneyin. Eğer bir yazar olmak istiyorsanız, ders alın, kitaplar okuyun, yazın, diğer yazarlar ile konuşun, atölye çalışmalarına katılın.
6. DÜZENLİ OLUN
Temiz, düzenli ve iyi organize edilmiş bir ev, ofis ve hayat, motive edilmiş akıl için olmazsa olmaz niteliği taşımaktadır. Fiziksel dağınıklık, zihinsel dağınıklığa neden olur. Düzenli bir hayatınız olsun, böylece kendinizi her gün daha da zinde hissedeceksiniz. Örneğin, gece yatma, sabah kalkma saatiniz düzenli olsun. Mutlaka kahvaltı edin ve sabah en az yarım saat yürüyüş yapın.
7. EVİNİZDE VE OFİSİNİZDE MOTİVATÖRLERE YER VERİN
Evinizde, ofisinizde, arabanızda, cüzdanınızda size hedef ve hayallerinizi hatırlatacak sembollere, işaretlere, notlara ya da objelere yer verin. Bu hatırlatıcılar, sizin motivasyonunuzun devamının garantisi olacaklar. Son model bir araba sahibi olmayı mı istiyorsunuz? O halde hayalinizdeki arabanın resimlerini odanızın duvarına asın, cüzdanınızda saklayın ve ihtiyaç duyduğunuz an bakıp, hedefinizi hatırlayın.
8. GÖNÜLLÜ ÇALIŞMALARA KATILIN
Gönüllü olarak başka insanlara yardım edin. Bunu yaptığınızda, diğer insanları mutlu etmenin ne kadar tatmin edici bir şey olduğunu fark edeceksiniz. Haftasonları, eşinizle birlikte Çocuk Esirgeme Kurumu'na gitmek iyi bir fikir olabilir.
9. KENDİ MOTİVASYONUNUZ İLE BAŞKALARINI MOTİVE EDİN
En iyi öğrenme yöntemi, öğretmektir. Çocuklarınızın motive olmalarına, arkadaşlarınızın daha etkili hedefler belirlemelerine, eşinizin kişisel hayallerine ulaşmasına yardımcı olun. Onlara yardımcı olduğunuz zamanlarda, aslında kendinize de yardım ediyor olacaksınız.
10. ÇOCUKLAR İLE ZAMAN GEÇİRİN
Çocuklar ile zaman geçirmek size perspektif kazandıracaktır. İşteki yada özel hayatınızdaki sıkıntı yada endişeler, çocuklarınız ile oynadığınızda eriyip gider. Çocuklar her şeye basit yollu bakarlar ve bunu öğrenmek bile bizim için kar sayılır.
11. BADİLİK SİSTEMİ KURUN
Eşinizin kendi gelişimine yönelik hedefleri yada bir şeyleri başarmak isteyen yakın bir arkadaşınız var mı? Eğer varsa, onlar ile 'badilik sistemi' kurun. Birbirinizi motive edin, uyarın, cesaretlendirin ve hedeflerinizde yardımcı olun.
12. KENDİNİZE BİR MODEL BULUN
Kendisinden bir şeyler öğrenebileceğiniz rol model seçin. Bu kişi, sizin saygı duyduğunuz ve kendisi gibi olmak istediğiniz birisi olmalıdır. Saygı duyduğunuz bir insanı örnek aldığınızsa, tekerleği yeniden icat etmeniz gerekmeyecektir.
Eğer çevrenizde böyle bir kişi yoksa, ünlü bir lideri, sanatçıyı yada bilim adamını da rol model olarak alabilirsiniz. Kendisi ve yaptıkları hakkında tüm bilgileri edinerek, hedeflerinize ulaşmak için kullanabilirsiniz.
13. YÜRÜYÜŞ YAPIN VE ARABA KULLANIN
Şöyle bir etrafı gezin yada bulunduğunuz semtte arabanızla dolaşarak, rahatlayın, serbest zaman geçirin. Hepimizin rahatlamaya ihtiyacı var ve aslında hızlı yürüyüşler yapmak, araba kullanmak, gerçekten iyi birer çözüm. Bu şekilde yaptığınız mekan değişikliği, üzerinizdeki olumsuz havayı dağıtacaktır.
14. BAŞARI HİKAYELERİNİ OKUYUN
Etrafınızdaki insanların başarı hikayelerini okuyun. Günlük gazetelerde bile size ilham verebilecek, motive edecek ve harekete geçirecek düzinelerce küçük başarı hikayeleri var. Kütüphaneler, sıradan insanların sıra dışı hikayelerini anlatan biyografi ve otobiyografileri ile dolu. Hepsi, sizi başarıya ulaştırmak için raflarda heyecanla bekliyorlar.
15. MÜZİK DİNLEYİN
Müzik sakinleştirir, heyecanlandırır, hüzünlendirir ve hatta motive edebilir. Koşu yaparken Rocky'nin film müziğini dinlemek, müziği motivatör olarak kullanmaya en güzel örnektir. Sizi motive edecek şarkıları belirleyin ve ihtiyacınız olduğu durumlarda onlardan yararlanın.
Mesela, sabahları ofisime yada eğitim vereceğim şirkete giderken, 'türkü' dinlemekten çok zevk alıyorum ve bu beni motive ediyor.
16. MOTİVE EDİCİ FİLMLER İZLEYİN
Sizi motive eden filmlerin listesini yapın ve küçük bir arşiv oluşturun. Örneğin; Forrest Gump filmini izlemek pek çok kişiyi motive edebilir. Biliyorsunuz bu filmde, IQ'su normal insanlardan çok daha düşük bir kişi, büyük başarılara imza atıyordu.
17. MOTİVE EDİCİ ALINTILARI OKUYUN
Gerek internette, gerekse kitaplarda size ilham verecek ve motive edecek binlerce alıntı bulunuyor. İnternette dolaşın ve aranın çiçeklerden bal topladığı gibi bilgileri toplayın.
Bunlar işinize çok yaracaktır, çünkü hepimizin hayatı yorumlama şeklimiz farklıdır. Hayata farklı açılardan bakmanızı sağlayacak hikayeler bile çok işinizi görecektir.
Bu konuda http://www.motivasyoncu.com adresinden de yararlanabilirsiniz.
18. SAĞLIKLI BESLENİN
Mutlu bir yaşam için, sağlıklı beslenme çok önemlidir. İyi bir diyet, sizin vücut sisteminiz için gerekli olacak tüm besin, vitamin ve mineralleri içerir. Fazlası zaten zararlı olacaktır. Ne demişler, "sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur". Vücudunuz ve motivasyonunuz için sağlıklı beslenin. Sigara ve alkolden uzak durun.
19. YETERİNCE UYUYUN
Bazı insanlara 6 saat uyku yeterken, bazıları için 8 saat gerekli olabilir. Yeterince uyuduğunuza emin oluncaya kadar uyuyun. Ancak, 8 saatten fazla olmamasına da dikkat edin. Düzenli ve yeterli bir uykuya sahip olmanın, hem vücudunuz hem de zihniniz açısından ne kadar yararlı olduğunuz göreceksiniz.
20. SÜREKLİ ÖĞRENİN
En önemli ders bu. Etrafınızdaki dünya hakkında sürekli öğrenmeye devam edin ve asla durmayın. Sizi ilgilendiren şeyler hakkında okuyun, dinleyin ve öğrenin. Mesela, sorulan bir soruya "bilmiyorum" demenin tadını çıkarın, sonra hemen öğrenin. Meraklı olun. Biliyorsunuz, merak ilmin hocasıdır.
Hedefler olmadan, hayatınızda kalıcı değişiklikler yapmanız oldukça zordur. Aşağıdaki ipuçlarını kullanarak etkili ve verimli hedefler belirleyebilirsiniz.
21. HEDEFLERLE ÇALIŞIN
Hedefler ile ilgili en önemli ipucu bu. Hedeflerle çalış..!
Hedefler, hayatınızın tüm alanlarındaki gelişiminiz için önemlidir, eğer hedefsiz çalışırsanız, gelişiminizde güçlükler ile karşılaşırsınız.
İstediğinizi elde etmek için, işinizi şansa bırakmanız hiç de iyi bir yol değildir.
Earl Wilson'un güzel bir sözü var. Diyor ki : "Başarı mı? Başarı tamamen şansa bağlıdır. İnanmazsanız başarısız insanlara sorun..!"
Hedeflerle çalışın, onlar size başarıyı ve yanında meyvesi olan mutluluğu getireceklerdir.
22. BEYİN FIRTINASI YAPIN
Temiz bir kağıt ve kalem alın. Uygun bir ortama geçin. Kimsenin sizi rahatsız etmeyeceği, telefondan uzak.
Sonra, düşünün, düşünün ve tekrar düşünün. Aklınıza gelen her düşünceyi yazın. Parasal hedefler, kişisel hedefler, İlişkisel hedefler, sağlığınız ile ilgili olanlar vs. Tüm fikirleri yazın.
Bitirdiğinizde, üzerinde çalışmak için gereğin fazla hedefiniz olacak. Bunlar arasından sizin için önemli olanları seçin.
23. HEDEFİNİZİ KAĞIDA YAZIN
Üzerinde çalışacağınız hedefi seçmeden önce, onu bir kağıda yazın, hedefinizin somutlaşmasını sağlayın. Böylece, sizin için gerekli olup olmadığına daha kolay karar verebilirsiniz.
24. HEDEFİ SEÇME NEDENLERİNİZİ YAZIN
Neden bu hedefi seçtiniz? Hedeflerinizin her biri için, "Bunun bana ne yararı var" sorusunu sorun. Hedefi seçme nedenlerinizi kolaylıkla açıklayabiliyor olmalısınız. Eğer açıklayamıyorsanız, bu hedefi listeden silin ve diğerine geçin.
25. HEDEFİNİZİN SPESİFİK OLMASINI SAĞLAYIN
Hedefinizin etkili olabilmesi için, onu spesifik olarak ele alın.
"Çocuklarınız ile ilişkilerinizi geliştirmek" çok önemli ve yapmaya değer olabilir, ancak hedefiniz adına çok geniş bir tanımlama olacaktır. Bunun yerine, daha spesifik bir hedef belirleyin. Mesela, Pazar günleri beraber pikniğe çıkmak, akşam yemeklerinizi saat 19:00-20:00 arasında birlikte yemek, yada gece yatmadan önce onlarla 1 saat sohbet ederek bilgi ve deneyimlerinizi aktarmak gibi.
Bu sizi hedefinize daha kolay ulaştırabilir.
26. TERMİNLER KULLANIN
Hedeflerinizin gerçekleşmesini engelleyecek en ölümcül şey, ertelemektir. Bu problemin üstesinden gelmenin en iyi yolu termin kullanmaktır.
Hedeflerinizde yaptığınız gibi, terminlerinizi de spesifikleştirin. Elimdeki projeyi 5 Ocak 2004′e kadar bitireceğim gibi...
27. BAŞLAMA TARİHİ KULLANIN
Termin önemli, ancak onun kadar önemli olan başka bir konu daha var ki, bu da başlama zamanının net olmasıdır. Hedefiniz için yola çıkarken, başlama tarihini ertelemeye yönelik pek çok nedeniniz olacaktır.
Bunun üstesinden gelmek için, başlama tarihi belirleyin ve o tarihe sadık kalın.
28. BÜYÜK HEDEFLER SEÇİN
Hedeflerinizin etkili olabilmesi için, ulaşılabilir-zor olmalıdır. Eğer hedefiniz başarılması kolay ise, motivasyonunuz düşer.
Hedefleriniz ulaşılabilir olmalı, ancak aynı zamanda sizin mevcut yetenek ve becerilerinizi geliştirmenizi gerektirecek kadar da zor olmalıdır.
29. ULAŞILABİLİR HEDEFLER BELİRLEYİN
Ulaşamayacağınız hedefler belirlemek, sununda, sizde hayal kırıklığı, kızgınlık ve özgüven sarsılması yaratır. Hedefleriniz ulaşılabilir-zor ve mantıklı olmalıdır.
30. DETAYLI AKSİYON PLANI HAZIRLAYIN
Hedeflerinizin her bölümü için, adım adım detaylı aksiyon planı hazırlayın. Pek çok hedef, ne zaman ne yapılacağı planlanmadığı için başarısızlığa uğrar. Yapacağınızı planlayın ve planladığınızı yapın.
31. ABARTMAYIN ( GEREĞİNDEN FAZLA HEDEF İLE ÇALIŞMAYIN)
Aynı anda çok fazla hedef üzerinde çalışmayın. Başlamak için bir ila üç arası hedef uygun olacaktır.
32. İLERLEMENİZİ ÖLÇÜN
Çalışmalarınızdaki ilerlemenizi ölçün. 300 sayfalık bir roman yazmak istiyor olabilirsiniz. 300 sayfayı birden hedeflemeyin. 25 ila 50 sayfalık artışlar şeklinde düşünün ve tamamladığınız sayfaların günlük çetelesini tutun. İlerlemenizi ölçmek, hedefiniz gerçekleşinceye kadar motivasyonunuz en üst seviyede tutacaktır.
33. İSTEK LİSTESİ HAZIRLAYIN
Kendinizi yapmak zorunda hissettiğiniz yada yapmayı gönülden istediğiniz 10 şeyin listesini yapın. Bir iş kurmak, maratonda koşmak, Avrupa'yı ziyaret etmek, Japonca öğrenmek vs.
Bu listeyi ofisinizde ve/veya evinizdeki panoya yapıştın.
34. HATIRLATICILAR KULLANIN
Post-it'ler günlük görevlerinizi ve hedeflerini hatırlamanız için mükemmel araçlardır. Tabii, abartmamak kaydıyla.
Birbiri üstüne geçmiş, ne olduğu okunmayan onlarca not, size hiçbir yarar sağlamayacaktır.
35. KENDİNİZİ ÖDÜLLENDİRİN
Kendiniz için ödüller belirleyin. Hedefinize ulaştığınızda yada küçük de olsa bir adım attığınızda kendinizi ödüllendirin ve bunu kutlayın. Çok çalıştınız ve bunu hak ettiniz. Ailenizle dışarıda yemek yiyin, kısa bir seyahate çıkın yada sizi mutlu edecek başka şeyler yapın.Davranış her şeydir. Aşağıdaki ipuçları, kazanan davranışlara sahip olmanıza yardımcı olacaktır.
36. DOĞRU KELİMELERİ KULLANIN
Günlük konuşmalarınızda, 'Bunu başarabilirim' yada 'Bir çözüm buluruz' gibi olumlu cümleler kullanmaya dikkat edin.
Kurduğunuz, cümlelerin sizin psikolojiniz ve davranışlarınız üzerinde son derece önemli etkileri olduğunu unutmayın.
37. İYİMSER OLMAK İÇİN ÇABA HARCAYIN
İnsanların ne kadar başarılı oldukları, iyimser yada kötümser olmalarına göre değişir. Pozitif davranışlara sahip olmak, üzerinde uğraşmanız gereken bir şeydir. Önemli olan, ne olduğunuz yada olmadığınız değil, ne olabileceğinizdir.
38. ARKADAŞLARINIZI SEÇİN
Arkadaşlarınızın negatif davranışları mı var? Bu sizi etkiliyor mu?
Birlikte zaman geçirdiğimiz insanlar, çoğu zaman bizim tutumumuzu etkileyebilir. Eğer ofisinizdeki yada evinizdeki bireyler sizi negatif yönde etkiliyorsa, bu durumu değiştirecek gerekli adımları atın.
39. DEĞİŞİME İHTİYACINIZ OLDUĞUNU NASIL ANLAYACAKSINIZ?
Mutsuz olduğunuzu anladığınızda, bunu kendinize itiraf edin ve kendinizi korumaya alın. Bu yapılması çok zor olan bir şey, özellikle bir şeyleri kendinize itiraf edecek durumda değilseniz. Yapılması zor, ancak değerli. Karamsarlığa düşmeye başladığınızda, farkına varın ve bu durumu değiştirin.
40. DİĞERLERİNİN NE DEDİĞİNİ DİNLEYİN
Kendimize pozitif bir insan olduğumuzu söylemekten hoşlanıyor olabiliriz, fakat bu her zaman doğru değildir. Arkadaşlarınızın ve ailenizin sizin davranışlarınız ile ilgili söylediklerine kulak verin, duymak istemeyeceğiniz şeyler söyleyebilirler. Fakat, unutmamak gerekir ki; hayattaki en iyi değişimler, yapıcı eleştirilerden gelir.
41. SİZİ NELERİN HUZURSUZ ETTİĞİNİ ÖĞRENİN
Sizi nelerin huzursuz ettiğini bildiğinizde, içinde bulunduğunuz olumsuz durumdan uzaklaşabilir ve bunun sonucu ortaya çıkan gerilim ve hayal kırıklıklarından korunabilirsiniz.Eğer kaçamayacağınız bir durum söz konusu ise, onu daha iyi bir hale getirmek için neler yapabileceğinizi düşünün.
42. SİZİ NELER MUTLU EDER?
Bu sizin psikolojiniz ve tutumunuz için hayati önem taşır. Sizin 'mutluluk' tuşunuz tutum ve davranışlarınızı tekrar ve tekrar geliştirmek için gereklidir. Mesela ben, kötü bir ruh hali içerisindeysem, sabah kahvaltı yapıp yapmadığımı kontrol ederim. Eğer yemediysem, sistemime besin aldıktan sonra 180 derecelik bir dönüş yaşarım. Ruh halim düzeliverir.
43. ARA VERMESİNİ BİLİN
Şimdi dışarıya çıkın ve açık havada kısa bir yürüyüş yapın.
Sıkıntı duyduğunuz durumlarda, ara vermesini bilin. Bu sizin olaylara farklı bir perspektiften bakmanızı sağlayacaktır. Mesela, eşinizle problem mi yaşadınız yada amiriniz sizi demoralize edecek şeyler mi söyledi, ani tepkilerden kaçının, bir ara verin, etraflıca düşünün ve öyle harekete geçin.
Bununla birlikte, sürekli çalışmayın, ara vermesini bilin. Baltanızı bilemeden yeni odunlar kesmeye kalkmayın. Aşağıdaki *hikaye size yardımcı olacaktır.
*BALTAYI BİLEMEK
"Çalışacağım ve kendimi hazırlayacağım. Ve bir gün şans kapımı çalacak."
Abraham LINCOLN
Bir ormanda iki kişi ağaç kesiyormuş. Birinci adam sabahları erkenden kalkıyor, ağaç kesmeye başlıyormuş, bir ağaç devrilirken hemen diğerine geçiyormuş. Gün boyu ne dinleniyor ne öğle yemeği için kendine vakit ayırıyormuş. Akşamları da arkadaşından bir kaç saat sonra ağaç kesmeyi bırakıyormuş. İkinci adam ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya başladığında eve dönüyormuş. Bir hafta boyunca bu tempoda çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymaya başlamışlar. Sonuç: İkinci adam çok daha fazla ağaç kesmiş. Birinci adam öfkelenmiş :
· "Bu nasıl olabilir? Ben daha çok çalıştım. Senden daha erken işe başladım, senden daha geç bitirdim. Ama sen daha fazla ağaç kestin. Bu işin sırrı ne?" İkinci adam yüzünde tebessümle yanıt vermiş :
· "Ortada bir sır yok. Sen durmaksızın çalışırken ben arada bir dinlenip baltamı biliyordum. Keskin baltayla, daha az çabayla daha çok ağaç kesilir."
Kendimizi geliştirmek, baltamızı bilemektir. Kendimize zaman ayırıp,yaşamımızı objektif bir bakışla gözden geçirmektir. Zayıf bulduğumuz alanlarımızı geliştirmek için çaba göstermektir. Bu zihnimizin, ruhumuzun karakterimizin güçlenmesi için olmazsa olmaz bir koşuldur.
Delfi'deki ünlü tapınakta Sokrates'in şu sözü yer alır: "İnsan Kendini Tanı" Kendini tanımak, şu anda olduğumuz noktayla olmak istediğimiz nokta arasındaki yoldur. Kendini tanımak, kendimizi nasıl gördüğümüz ile başkalarının bizi nasıl gördüğü arasında açı olmaması anlamına gelir. Bireysel ve iş yaşamımızda başarılı, mutlu ve doyumlu olmak istiyorsak, baltamızı bilemek için kendimize zaman ayırmalıyız...
44. HAREKETE GEÇMEDEN ÖNCE İKİ KERE DÜŞÜNÜN
Harekete geçmeden önce, nedeniyle birlikte hareketiniz hakkında düşünün. Eğer bir çalışanınız, sizi de etkileyebilecek bir yanlış yaptıysa, hemen bağırıp çağırmayın. En iyi karşılık (yanıt) üzerinde düşünün. Bunu iki kere yaptıktan sonra harekete geçin.
İki kez dinleyip, bir kez konuşmamız için, iki kulağımız ve bir ağzımız olduğunu unutmayın.
45. TEPKİ&YANIT (REACT VS. RESPOND)
Bu iki kelime, mutlu, istekli, pozitif insan ile üzgün, bitkin ve negatif insan arasındaki farktır.
Hayatınızda sizi direk yada dolaylı olarak etkileyecek şeyler olduğunda, buna yanıt verin. Yani, üzerinde düşünün, çözüme odaklanın.
Eğer tepki verirseniz, nedenleri atlamış ve o andaki duruma odaklanmış olursunuz. Sonuçta, daha fazla sıkıntı ve hayal kırıklığı dışında elinize bir şey geçmez.
Tepki değil, yanıt verin.
46. SAHİP OLDUĞUNUZ ŞEYLERİN DEĞERİNİ BİLİN
Etrafınıza bakın ve sahip olduğunuz şeylerin değerlerinin farkına varın. Arkadaşlarınız, aileniz, kariyeriniz, eviniz yada başka herhangi bir şey. Bu bile başlı başına bir mutluluk kaynağıdır. Kötü şeylerin hayatımıza nasıl girdiğinin önemi yok, biz sahip şeyler için şükretmeliyiz.
Farklı bir bakış açısıyla bakın ve hayatınızdaki güzel şeylerin tadını çıkarın.
47. HER ZAMAN MUTLU OLMAK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ
Bazen, kendinizi kötü hissetmenizin hiçbir kötü yanı yok. Her zaman, dışadönük, heyecanlı, enerji dolu olmak zorunda değilsiniz.
Bir şeylerin yolunda gitmediği, kendinizi iyi hissetmediğiniz günler olacaktır. Dert etmeyin, problemler geçer.
48. MANTIĞINIZLA HAREKET EDİN
Sorunlara mantığınızla yaklaşın. Duygularınızla hareket ederseniz, sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsınız.
49. DEDİKODUCULARDAN UZAK DURUN
Etrafınızdaki negatif konuşmalara katılmayın. Eğer, konuşmanın bu yönde ilerlediğini görürseniz, özür dileyerek kibarca oradan uzaklaşın.
50. GÜNE İYİ BAŞLAYIN
Güne gülümseyerek başlayın. Bugün, başarılacak ve hoşlanılacak pek çok şeye sahip olacaksınız. Hayat kısa..! Ancak, bugün geriye kalan hayatınızın ilk günü. Bunu asla unutmayın.
MOTİVASYON MASALLARI
Pekçok insanın kafasında bir hedef vardır, fakat ona ulaşmak için adım bile atmazlar. Neden? Zihinlerindeki yanlış inançlar, masallar yüzünden. Aşağıdaki bölümde, başlıca yanlış inançlar ve neden onlardan sakınmanız gerektiğini bulacaksınız.
Beceremem, onu yapamam
Evet, yapabilirsin! Diğerleri ne yapabiliyorsa, sen de yapabilirsin. Aynı büyüklükte beyin, aynı iki kol ve bacak, her gün aynı zaman diliminde yaşayan kadın yada erkek tarafından yapılmış olan tüm olağanüstü şeyleri, sen de yapabilirsin.
Yarın başlarım
Belki, yapamazsın. Bugün yapabileceğin şeyleri asla erteleme. Yarın garanti değil ve geleceğin ne getireceğini kimse bilmiyor. Yalnızca şu andan eminsin. Buradasın ve hedeflerine ulaşabilirisin.
Bu benim için doğru olmayabilir
Uğraştığınız şeyin sizin için en iyisi olduğundan hiçbir zaman %100 emin olamazsınız. Çünkü sürekli yenilenir ve değişir. Hedefe yürürken pek çok kere yol değiştirirsiniz. Mükemmel fırsatlar kapınızı çalana kadar beklemeyin. Harekete geçin.